-
1 bórda bórdaya
ря́дом, бок о́ бок -
2 borda bordaya
adv. alongside -
3 bórda
(ударение: bórda) борт (м)* * *1) мор. борт ( судна)bórdada — на тра́верзе
bórdadan atmak — вы́бросить за борт
bórda feneri — [бортово́й] отличи́тельный ого́нь
bórda hattı — стро́й фро́нта
2) разг. бок, сторона́••- bórda bórdaya
- bórdama gel -
4 борт
borda; kenar,korkuluk; küpeşte* * *мборт о́ борт — borda bordaya
платфо́рма без борто́в — ж.-д. kenarsız açık vagon
2) küpeşteна борту́ су́дна — gemide
вы́бросить за борт (судовой груз) — denize atmak
косми́ческий кора́бль с челове́ком на борту́ — insanlı uzay gemisi
корабли́ с я́дерным ору́жием на борту́ — nükleer silah taşıyan gemiler
-
5 alongside
adv. yanısıra, yan yana, borda bordaya————————prep. yanısıra, yan yana, yanında* * *yanına* * *preposition, adverb (beside or close to (the side of a ship, a pier etc): He berthed alongside his friend's boat.) yanında, yanına
См. также в других словарях:
borda bordaya — yan yana Genç kadın rahat binmek için onu eliyle tutup borda bordaya yanaştırdı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
borda — is., den., İt. bordo Geminin veya kayığın yanı Bordaya vuran küçük dalgaların serpintisi ara sıra muşamba şilteleri ıslatıyordu. H. Taner Birleşik Sözler borda ağı borda atışı borda botu borda fenerleri borda hattı … Çağatay Osmanlı Sözlük
rampacı — is., tar. Deniz savaşlarında, borda bordaya savaşıldığında karşı gemiden gelen saldırıları önleyen veya düşman gemisine atlayıp savaşan er Rampacılar gemimize ayak basarken kitaplarımı sandığıma koyup dışarı çıktım. O. Pamuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
RAMPACI — Eski deniz muharebelerinde yakından dövüşerek zabtedilmek istenilen bir düşman gemisine hücumla borda bordaya gelindiği sırada düşman gemisindeki askerlerin vuku bulacak hücumunu menetmek için güverteye yayılan silâhendazlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük